(Bu makale HaberTürk HT Hayat’ta yayınlanmıştır.)

Ben çok gördüm ya siz?

Yıllarca profesyonel iş hayatımda çalıştığım ortamlarda, girişimci olduktan sonra iletişim kurduğum yapılarda karşılaştığım bazı insanlar vardır. Onları önce tanıdığınızı düşünürsünüz, güvenirsiniz, projelerinizi paylaşırsınız. Onlar da size hep yakındır, sizi desteklerler, zaman zaman fikrini almak için anlattığınız projenizin geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu biraz daha
zaman tanımanız gerektiğini söyler, sizi acele etmekten alıkoyarlar.

Siz de böyle çalışma arkadaşlarınız, yakın çevreniz ve müşterileriniz olduğu için kendinizi şanslı sayarsınız.

Oysaki perdenin arkasında farklı bir oyunun provası yapılmaktadır. Başrolde de işte bu karakterde bir oyuncu vardır. Adı: “Gizli Ajanda”…
Ben gizli ajandası olan insanlara çok rastladım. Sorunuzu duyar gibiyim nasıl anlayacağız peki bu insanları diyorsunuz değil mi?

Nasıl anlayacağız?

Şöyle bir düşünün, geçmişi, yakın zamanı, hayal kırıklığı yaşadığınız zamanları…

Mutlaka böyle bir başrol oyuncusu içindedir bu sahnelerden birinin. Onlar size hep yakın dururlar, en büyük destekçinizdirler.

Siz de güvenden dolayı kapatmışsınızdır gözlerinizi ve güven ile inşa edilen yolda yürüyorsunuzdur. Yenilikleri, hayatınızdaki gelişmeleri, yeni iş projelerinizi, katılacağınız bir yarışmayı, çocuğunuza koymayı düşündüğünüz ismi, ne zaman tatile çıkacağınızı, hangi otele gideceğinizi, bir yatırım planınızı, beğendiğiniz bir elbiseyi, almayı düşündüğünüz kitabı,bilgi birikiminizin önemli ve kritik noktalarını paylaşırsınız onlarla.

Sonra ne olur?

Sonra ne olur? Aslında anlattığınız projeyi üst yönetime sunmak için doğru zaman olmadığını, biraz daha beklemeniz gerektiğini o sıcak ses tonuyla söyleyen GA (Gizli Ajandayı kısaca böyle çağıralım) iki hafta sonra sizin fikrinizi kendi projesiymiş gibi sunar ve üstelik yaptığı çok küçük değişikliklerle buna kendi dahi inanarak, projenin kendisine özgün olduğunu savunur.

Sizin izin tarihlerinizde aslında havanın çok sıcak olacağına ve seçtiğiniz bölge için uygun bir dönem olmayacağına sizi ikna eden GA, bir hafta sonra aynı yere ve aynı otele tatile gitmiştir. Sorduğunuzda da ya akrabaları davet etmiştir ya da eşi çok güzel bir fırsat yakalamıştır.

Sizden bir proje ile ilgili fikir ve detaylı teklif isteyen müşterinizin sonra birden telefonlara yanıt vermeyip, maillerinize geri dönmediğini yaşamadınız mı? O sırada sizin günlerce özenle hazırladığınız proje detayları başkaları ile çoktan paylaşılmış ve daha uygun maliyet ile kopyala-yapıştır tekniği kullanılarak uygulamaya geçilmiştir bile. GA yine başroldedir.

GA’lar sizi hep çok yakın dostları ile tanıştırırlar, tabi amaç size yardımcı olmaktır her zaman. Yine siz bir filmin iyi niyetli, temiz kalpli kahramanını oynarsınız.

Aslında GA ve arkadaşı çoktan işbirliği yapmıştır kendi yönlerinde fayda sağlamak için. Her zaman sizin çıkarlarınızı düşünüyor gibi görünürler, aslında tek düşündükleri kendi çıkarlarıdır.

Daha yüzlerce örnek verebilirim sevgili iş kadınları. Eminim sizler de bu sahneleri bir yerlerde bir gün yaşamışsınızdır. Artık dur demenin zamanı geldi.

GA’lar ile olan iletişimde dikkat edeceğimiz noktaları belirleyelim ve mümkün ise onları hayatımızın bir yerlerinden yolcu edelim.

Hayatta başarı, iç huzur, yaratıcılık, üretkenlik ve performans için bu inanın gerekli.

Nelere dikkat ediyoruz?

GA’lara aynı konuyu farklı zamanlarda ve farklı ortamlarda anlatıp, konu ile ilgili soru sorun. Böylece verdikleri yanıtlar ile tutarlılıklarını test eder ve sağlama yapmış olursunuz.
GA’lara karşı ketum olun, projelerinizi, yeniliklerinizi, sizin için önemli bir haberi paylaşmayın.
GA lar ile ilgili bir ipucu… Onlar herkese eşit mesafededirler! Bununla beraber farklı yüzler takınırlar. Bunun sebebi herkesten bir beklentileri olmasıdır. Çevrenizde böyle insanlar var ise onları bir süre uzaktan izleyin, GA olduklarını göreceksiniz.
Bazen sanal küçük konu demetleri oluşturun ve onlarla paylaşın, tahmin ettiğiniz noktalardan konunun demet sayısı artmış olarak size geri geldiğini göreceksiniz. Bu demetler abartılmıştır ve sizin paylaşımınızdan çok daha farklı bir şekildedir. Bu da bir GA sağlama yöntemi.
GA’lar tembeldirler, kendileri üretmezler, araştırma yapmazlar. Bu konudaki yetenekleri limitlidir veya hazıra alıştıkları için bu yetenekleri iyice körelmiştir. Onları bu davranışlarından da tespit edebilirsiniz.
GA’lar ile sohbetleriniz sırasında aşağıdaki hikayeyi anlatın ve gülün!

Günün birinde…

Bir karga bir dala konmuş ağzında bir peynir parçası varmış. Kurnaz tilki kokuyu alıp gelmiş dalın altına, biliyorsunuz ki tilkiler kurnazdır, orada düşünmüş bu kargayı nasıl kandırırım acaba diye!

— Günaydın karga ne bu güzellik” demiş karga’ya tilki; çok güzelsiniz demiş, bakmaya kıyamıyorum size. İşte parlayan tüyleriniz ve renginiz bakın işte, yalan söylemiyorum bu ormanda bir güzel daha yoktur üstünüze.

Karakarga bu sözlerden sonra havalara girmiş görmelisiniz. Ne yapacağını şaşırarak, sağa sola kıvırmış boynunu, tilkiye poz verirmiş fotoğrafa poz verirmiş gibi; Tilki onun havalara girdiğini görünce, daha bir coşmuş sanki. Sıradaki yalanlarını söylemeye başlamış.

— Bunca güzelliğe, sesiniz nasıldır acaba diye merak ediyor insan. Acaba sesinizi duyabilir miyim sayın karga?

— Şuna bir gak diyeyim de ses görsün demiş; gak der demez peyniri ağzından düşürüvermiş. Tilki kapmış peyniri, yer dururmuş bir köşede, karakarga gözyaşı dökmüş peyniri için.Tilki giderken dönmüş karakargaya son sözünü söylemiş o anda.

— Kara bayım, demiş kargaya;

— Şu sözümü hiç unutma, kaptırdığın peynire değer: Her GİZLİ AJANDASI olan çıkarı için över, yüzüne güler, peynirini yer.

Karganın aklı başına gelmiş ya iş işten geçtikten sonra.

La Rochefaucauld’nun dediği gibi ;

“Başkalarına karşı değişik yüzler takınanlar, sonunda kendi çehrelerini unuturlar.”

Bu hafta GA’larınızı tespit ederken ve onları hayatınızdan yolcu ederken hepinize başarılar dilerim.

Sevgiyle ve çalışarak kalın…

Hanzade ACAR