Yavaş adımlarla yaklaştım kapıya doğru…
20 yıldır iş hayatındayım, işim nedeniyle çok kişi ile tanıştım, yüzlerce kişiye konferanslar verdim, pek çok kurumsal şirkete eğitim programları düzenledim, kısacası sosyal bir kişiliğe sahibim ve kolay iletişim kurabilirim. Bununla beraber yeni dostlarla ilk karşılaşma içimi tatlı bir heyecan kaplamasına neden oldu.
Zili çaldım. Kapı açıldı.
Yüksek ve ahşap kapıdan içeri girdim, sıcaklığı hemen hissettiğim salonda birbirinden samimi bir o kadar güler yüzlü ve değerli dost sohbete başlamışlardı. Hepsi ile tek tek tanıştım.Harika dostlar, aynı zamanda her biri kendi alanında uzman ve değerli iş insanları…
Şimdi sizlere dün gece dinlediğim bir masalı anlatmak istiyorum.
Masalımın adı Çiçek Ülkesi…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir çiçek ülkesi varmış. Bu ülkede milyonlarca değişik çiçek yaşarmış, çiçekler birbirleri ile konuşmayı, paylaşmayı çok severlermiş. Bazı çiçekler diğerlerinden uzakta yaşarlar kuşlar ile birbirlerine mesajlarını yollarlarmış. Daha önce hiç karşılaşmayan çiçekler varmış, birbirlerinden haberleri olmadığı için işte böyle habersizce yaşayıp giderlermiş.
Çiçek ülkesindeki bazı çiçekler vefasız arkadaşlarından, bazı çiçekler onların renklerini, kokularını taklit eden diğer çiçeklerden bazıları da egosu çok yüksek bununla birlikte alt yapısı olmayan kendini bilmez çiçeklerden şikayetçiymişler.
Bir gün ayrı yerlerde yaşayan onbir çiçek küçük serçelere bu düşüncelerini fısıldamış, kelimeler uçmaya başlamış çiçek ülkesinin üzerinde. İşte bu onbir çiçek o gün ulaşmış birbirine. Kuşlar mesajları taşımışlar gün boyunca, her bir çiçek yalnız olmadığını anlamış.
Ne kadar da ortak duygumuz varmış diye düşünmüşler. Sümbül tanışalım demiş, bir araya gelelim. Haber salmış kuşlara. Sonra bir akşam hepsi buluşmuşlar, ilk defa karşılaşmalarına rağmen sanki birbirlerini yıllardır tanıyorlarmış. Aslında hepsi de farklı güzellikte, farklı renkte çiçeklermiş.
Ortak yönleri ise değer bilmeleri, çok görmüş, çok gezmiş, çok okumuş olmaları, vefaya, doğruluğa, dürüstlüğe önem vermeleriymiş.
Bütün gece sohbet etmişler sümbül, nergis, ateş çiçeği, papatya, hercai menekşe, rafflesia, sardunya, süsen çiçeği, yasemin, üçgül ve zambak…
Sümbül gecenin sonunda fısıldamış kuşlara; İşte demiş onbir benzemezin muhteşem ahengi…
Onları birbirine yaklaştıran ve buluşturan kuşlara fısıldadıkları mesajlarmış. İyi niyet ile, güzelliklere doğru, değer yaratarak verdikleri mesajlar hayatlarına anlam katmış.Ve masal burada bitmiş…
Gökten üç elma düştü biri onbir çiçeğe, biri size, biri de tüm yeni dostluklara inananlara…
Masal mı, gerçek mi ?
Anlattığım masal aslında bir gerçekti. Masal kahramanları da gerçek, anlatılanlar da. Tüm samimiyeti ile. Ben bir hikayeciyim ne de olsa.
Ben yaşadığım anı ve duygularımı metaforlar ile anlatmak istedim.
İş insanları olarak mutlaka çevremizdeki doğru mesajları almalıyız, hep baktığımız noktalara sürekli ve tekrar tekrar bakmak zamanla bir durağanlık yaratabilir.
İş dünyasının hızlı hareket döngüsü içinde ortamınızı, çevrenizi ve bakış açınızı zenginleştirmek için yeni dostluklara, farklı bakış açılarına ve değişimlere açık olun.
Değişimlere açık olun ki sizin de gerçeğe dönüşen bir masalınız olsun. Mutlaka hepinizin bir yerlerde çiçekleri var. Lütfen buna inanın. İlgi alanlarınızı tespit edin, değerlerinizi yazıya dökün, beklentilerinizi netleştirin, hedeflerinizi gözden geçirin.
Sizce dostluk nedir?
Arkadaşlık nedir?
Birbirimize gerçekten değer katmak nedir?
Lütfen bu soruların yanıtlarını bu hafta kendi kendinize verin.
Soruları yanıtladınız, şimdi sıra mesajlarda…
Sonra siz kuşlar ile doğru mesajları gönderin, kendinizi doğru ifade edin. Özellikle sosyal medyayı yoğun olarak kullanan iş kadınlarına çok önemli bir mesajım var. Sosyal medyada verdiğiniz mesajlar, gönderdiğiniz iletiler, kendiniz ile ilgili ifadeleriniz itibar kariyerinizin yapı taşlarıdır. Geri dönüşümsüz, bir kere verildi mi ömür boyu silinmeyen mesajlar. Lütfen anlık değil, ömürlük düşünün.
Algıları yönetebilme, kendinizi doğru şekilde ifade edebilme noktasında mesajlarınızı göndermeden önce bir kez daha gözden geçirin.
Biz güvene dayalı ve yüksek kalitedeki paylaşımlardan keyif alınan, güzel anların damağımızda bıraktığı lezzet ile birlikte tekrar buluşmak üzere sözleştik…
Hellen Keller’ın dediği gibi;
“Hayat ya cesur bir deneyimdir, ya da hiçbir şey değildir.”
Sevgiyle ve çalışarak kalın…
Hanzade ACAR
client success
business advised
guides given
awards achieved
As Onda Consultancy Foreign Trade unit, We aim to bring innovative, environmentally friendly, sustainable products to our valued customers. In this context, our basic principle is; To be a part of the projects that give importance to a sustainable life, to spread the products that are environmentally friendly, compatible with nature and human health, and focused on quality and design in international markets and to accelerate their sales. It is to reveal the fastest, most reliable, and most effective solutions with our global connections, broad product, and customer portfolio.
read moreWe have created our training programs based on the rapid changes and requirements in the business world. We have designed “ambitious contents” in the fields of Culture, Strategy, Leadership and Performance.
You will go on an efficient and enjoyable learning journey with us.
We have developed “RACA© Performance Management System” software program based on the needs of the leading companies of our country that we work with. We have integrated our consultancy knowledge and experience and created a multidimensionally measurement platform.
RACA© Performance Management System is a new superpower of our From Strategy to Performance© model.
read more