(Bu makale Hürriyet Gazetesi Yenibirİş Dünyası’nda yayınlanmıştır.)

Ülkemizde, şirketlerin uluslararası rekabete açılmasıyla birlikte “yönetmenin” yanı sıra, “yönlendirmenin” önemi de daha iyi anlaşılmaya başladı. Böylelikle, şirketlerde sadece yöneten değil, aynı zamanda yönlendirmenin sorumluluğunu da üstlenen CEO’lar ön plana çıktı.

CEO’lar, değerleri ve kararları ile günümüzün karmaşık ve hızlı rekabete sahip iş ortamında, doğru işler odaklanarak etkililiğin artırılmasına ve sürdürülebilir başarının yakalanmasına ciddi katkılar sağlıyorlar.

CEO’lar belirleyici, yönlendirici ve yol göstericidirler. Çalıştıkları şirket için açık ve net vizyon belirlerler, stratejik bakış açısı ile bu doğrultuda hareket ederler. Sahip oldukları sağlam etik değerler ile şirketin toplumdaki güveninin, imajının ve saygınlığının artmasına yardımcı olurlar. İletişim yetenekleri ile hem şirketin ilişki ağı içerisinde olduğu tüm kurumlarla, hem de çalışanlarla olan koordinasyonu sağlarlar. İşler kötü gittiğinde bile moral verir, motivasyonu yüksek tutarlar. İnsanı ve iş süreçlerini etkin şekilde yönetirler. Birlikte çalıştıkları ekip üyelerinin potansiyelini doğru değerlendirirken, aynı zamanda da onları geliştirirler. Özgüvenli yaklaşımla, belirsiz bir ortamda ve zor durumlarda dahi risk alarak karar verme yeteneğine sahiptirler. Değişime ve gelişime gösterdikleri uyumla, içinde bulundukları iş kolunu geliştirici çalışmalar yapan, aynı zamanda etkili portföy yönetimini sağlayan kişilerdir CEO’lar. İşte CEO’lar, sahip oldukları ve en önemlilerini saydığım pek çok diğer özellikleri ile birlikte stratejiyi çizerler, planlamayı yaparak hedefleri belirlerler, kaynakları verimli bir şekilde kullanarak şirketin sadece karını değil, aynı zamanda toplum içindeki itibarını da yükseltirler.

Aslında, CEO’ların görevi ister dünya çapında şirket olsun, isterse aile şirketi, her şirket içinde aynıdır. Ancak, ülkemizdeki çoğu aile şirketinin tam anlamıyla kurumsallaşamaması CEO’ların görevini zorlaştırmaktadır.

Aile şirketleri, CEO’ları göreve getiriyorlar ama kendileri işin içinden çekilmiyorlar. Ailenin belli üyeleri ya da tek bir üyesi şirketin yönetiminde “kontrol” ü elinde tutmaya devam ediyor. Çoğu zaman, kendilerini yetkin hissedebilmek adına gündelik işlere karışıyorlar. Kendi yetkilerini devretmek istemiyorlar ya da bir süre sonra devrettikleri yetkileri geri almaya çalışıyorlar. CEO’ların tek başlarına ilerlemesine izin vermiyorlar.

Tüm bunlar CEO’luk görevinin “olması gerektiği gibi” yerine getirilmesini önlüyor. Bir zaman sonra CEO’ların önünde iki seçenek beliriyor; ya sadece patronun kararını alıp uygulayıcı olmak, ya da yolları ayırmak…

Peki, aile şirketlerinde CEO’luk pozisyonunun etkili çalışması adına neler yapılmalı? Aile şirketi, eğer CEO atamışsa yetkileri de devretmelidir. Yönetim kurulu, şirketin ve karın sahibi, CEO’lar ise uygulamanın sahibi olarak kalmalıdır. Etkili şekilde işleyen yönetim kurulu yapılanmasının oluşturuluyor olması önemlidir. Yönetim kurulu, CEO’yu denetleyen ve sorgulayan bir yapı olarak yerini almalıdır. Patron, gündelik işlere karışmadan, CEO’nun yapamadığını düşündüğü işleri varsa, bunları yönetim kurulunda irdelemelidir. Bunun dışında, aile şirketleri hedeflerini net olarak belirlemelidir ve CEO’yu buna göre yetkilendirmelidir. Bu doğrultuda, CEO’nun sahip olduğu deneyimlerden, yetkinliklerden ve becerilerinden en doğru ve en etkili şekilde yararlanılmalıdır. CEO, aile adına hareket ettiği için, her zaman yönetim kurulunun desteğini arkasında hissetmek ister. Bu desteği CEO’ya vermek gerekir.

Aile şirketlerindeki CEO’lar da ailenin kendine özgü kültür ve değerlerini, yapısını her zaman göz önünde bulundurmalıdırlar. Atacakları her adımda bu doğrultuda hareket etmelidirler. Özellikle kurucusunun işbaşında olduğu şirketlerde “aileyi yönetmek” daha zordur. Bu gibi durumlarda, daha hassas davranarak özenle yönetmek, ilişki yönetimini başarıyla yürütmek, iş dağılımını iyi yapmak önemlidir. Aile
şirketleri içinde görev yapan CEO’lar uzun vadeli düşünmek durumundadırlar. Global yapılanmalarda maksimum 5 ya da 10 yıllığına belirlenen stratejiler, aile şirketlerinde bir sonraki kuşakları da kapsayacak şekilde genişletilmektedir.

Ancak böyle olursa, aile şirketlerinde CEO’luk uzun ömürlü ve kalıcı olur.
Amerikan Prudential Sigorta Şirketi’nin Başkanı Joseph J. Melone, yapmış olduğu bir konuşmada şöyle der:
“Şimdiye dek okuduğum her şey gösteriyor ki, bu dünyada en çok başarılı olan, insanların gerçekten saydığı kişiler, hep aynı şeyi söylüyorlar: Hayatta en büyük zevk; zenginlik, ödül ya da yüksek mevkiden gelmiyor. Değerli bir şeyi, değeri sürekli olan bir şeyi başarmaktan geliyor.
CEO’ların görevi ister dünya çapında şirket olsun, isterse aile şirketi, her şirket içinde aynıdır. Ancak, ülkemizdeki çoğu aile şirketinin tam anlamıyla kurumsallaşmaması CEO’ların görevini zorlaştırmaktadır.

Eski Romalılar, yapım işindeki başarıları nedeni ile kayda değer bulunuyorlar. Birçok Roma kemeri hala ayakta duruyor. 2000 yıldır varlıklarını sürdürüyorlar, aynı köklü aile şirketleri gibi… Kuruluşlarındaki emek, yıllar süren uğraş ve çalışma sonucu uzun yıllar varlığını sürdüren ve sürdürmekte olan aile şirketleri gibi. Romalıların ilginç bir uygulamaları vardı, bir kemerin yapımını bitirdiklerinde, sorumlu olan mühendisin, iskele kaldırıldığında, kemerin altında durması beklenirdi. Eğer kemer dayanıklı olmamışsa bunu ilk öğrenecek olan kendisi olurdu. Yaşamınızda neyi yapmayı seçerseniz seçin, öyle yapın ki, çocuklarınızın çocukları bir gün güven ve gururla altında durabilsinler.”

Her biri ayrı bir değer olan mühendisler, onlar, kemerleri inşa eden ve riski üstlenerek kemerlerin altında duran CEO’lar. Patronlar, onlar, çocuklarının çocukları için sağlam kemerler inşa eden yapı sahipleri.

Unutulmamalıdır ki “patron” ve “CEO” asla rakip değildir. Aksine, CEO’su ile birlikte omuz omuza yürüyen, ilkeli bir şekilde yönetimi sağlayan aile şirketleri başarıya koşmaktadır…

Mehmet Acar

98%

client success

470

business advised

1020

guides given

28

awards achieved

latest news

FOREIGN TRADE

As Onda Consultancy Foreign Trade unit, We aim to bring innovative, environmentally friendly, sustainable products to our valued customers. In this context, our basic principle is; To be a part of the projects that give importance to a sustainable life, to spread the products that are environmentally friendly, compatible with nature and human health, and focused on quality and design in international markets and to accelerate their sales. It is to reveal the fastest, most reliable, and most effective solutions with our global connections, broad product, and customer portfolio.

read more
TRAINING PROGRAMS

We have created our training programs based on the rapid changes and requirements in the business world. We have designed “ambitious contents” in the fields of Culture, Strategy, Leadership and Performance.
You will go on an efficient and enjoyable learning journey with us.

read more
RACA© PERFORMANCE MANAGEMENT SYSTEM

We have developed “RACA© Performance Management System” software program based on the needs of the leading companies of our country that we work with. We have integrated our consultancy knowledge and experience and created a multidimensionally measurement platform.

RACA© Performance Management System is a new superpower of our From Strategy to Performance© model.

read more

How can we help you?

get in touch with us
en_USEN